Cuma, Haziran 15, 2007



SUNU

Nietzsche’nin çekiç sesleriyle haber verdiği nihilizm çağında yaşıyoruz. Yirminci yüzyılın başlangıcından bu yana nihilizmin boyutları genişledi: ahlaki nihilizm giderek siyasal bir nihilizmle birlikte insanlığı ve kültürü tehdit etmeyi sürdürüyor. İnsani değerlerin hiçe sayıldığı küreselleşme döneminde, değerler sorunu üzerinde yeniden düşünmek ve bir ufuk aramak ihtiyacı kendini derinden duyurmaktadır.

Nietzsche yalnızca nihilizmin geldiğini haber vermekle kalmayıp, bu sorunla kapsamlı biçimde hesaplaşan ilk filozoftur. Daha sonra Camus başta olmak üzere pek çok filozof nihilizmi ele almayı sürdürmüştür. Aynı problem edebiyatta ve sanatta da yankısını bulmuştur. Turgenyev’in “Babalar ve Oğullar” romanı, ilk kez nihilizmden söz eden bir edebiyat eseridir. Bu eserden sonra başka edebiyatçılar da nihilizm temasını işlemişlerdir.

İnsanı derinden ilgilendiren bir sorun olarak nihilizm, hem filozofların hem de sanatçıların işlediği bir konu olagelmiştir. Bu nedenle elinizdeki bu sayıda, nihilizm sorununu felsefe ve edebiyattan örneklerle ele almayı uygun bulduk.

Bu sayıda, 27 Şubat 2007’de Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü ve Özne’nin birlikte düzenlediği “Nermi Uygur’un Düşünce Dünyası” etkinliğinde yapılan iki konuşmanın metinleri de yer alıyor. Nermi Uygur’un yanı sıra, yakında kaybettiğimiz değerli felsefecimiz Vehbi Hacıkadiroğlu’yu da bir yazıyla anıyoruz.

Özne’nin bu sayısında yer alan diğer yazıların da ilginizi çekeceğini umuyoruz. Gelecek sayının dosya konusu: “Türkiye’yi Düşünmek” olacaktır.
Yeni sayımızda buluşmak üzere.