2005 yılında Yeni Adana gazetesinde çıkan bir yazım:
ULUĞ
NUTKU’NUN FELSEFE ÇALIŞMALARI
Mustafa
Günay
Bugünlerde okuduğum
kitaplardan birinden ve onun yazarından söz etmek istiyorum. Değerli hocam Uluğ
Nutku’nun “Felsefe ve Güncellik” adlı kitabı Bulut yayınları tarafından
yayınlandı. Kısa bir süre önce kentimize ve üniversitemize konuk olan Uluğ
hocamız, bir bakıma “felsefi bir gezgin” olarak görülebilir. Gittiği yerlere
felsefeyi, felsefî düşünceyi de götüren ve oralarda da kök salıp gelişmesi için
çabalar harcayan Nutku’unun bu tutumu, onun yaşama ve düşünme bağıntısını da
sürekli eylem ve etkinlik üzerine kurduğunun göstergesidir.
Şimdilerde
Ankara’ya yerleşmiş olsa da, yaşamının büyük bölümü felsefeye adanmış uzun ve
hala devam eden bir yolculuk olarak anlaşılabilir. Onun İstanbul’dan başladığı
bu yolculuk, önce Adana’da felsefe grubu eğitimi bölümünün kurulması ve
gelişmesindeki çabalarında somutlaşır(1990). Daha sonra da Nutku, Mersin
Üniversitesi felsefe bölümünü kurar (1994). Nutku’nun felsefe bölümlerinin
oluşturulmasındaki son durağı ise Sivas’tır (2000) Uluğ hoca orada da
Cumhuriyet Üniversitesindeki felsefe bölümünün kurulup gelişmesinde büyük rol
oynar. Sanırım bu yönüyle de düşünce tarihimizde bir ilk örnek durumundadır. Bu
oldukça önemlidir, çünkü öğretim elemanlarının farklı üniversitelere giderek
öğretim ve araştırma etkinliklerinde bulunmaları, felsefe ve bilimin gelişmesinde de yapıcı bir rol
oynayacaktır diye düşünüyorum.
Uluğ
hoca, yalnızca felsefe bölümlerinin
kuruluşuna ve gelişmesine katkıda bulunmakla yetinmemiş, aynı zamanda felsefe
dergilerinin yayınlanmasında da önemli katkılar sağlamış bir kişidir. Bunlar
arasında hiç şüphesiz öncelikle anılması gereken, Adana’da bulunduğu yıllarda
avukat arkadaşı Zafer Saka ile birlikte yayınladıkları Artı dergisidir. O
yıllarda İzmirde’ydim. Felsefe-sever bir arkadaşım (Halil Özeren) aracılığıyla
elime geçen bu dergi dikkatimi çekmişti. Anadoludan gelerek felsefe ve bilimin
sesini duyuran bir dergiydi. Nutku, bu konuda şunları söyler: “Amacımız yöreden
yurda doğru bir düşünsel etkinlikti. Bunu iki yıl sürdürdük.Derginin her
sayısından sonra birkaç gün soluk alıyor, sonra da yazma, yazı toplama, dizgi,
düzelti, baskı ve postalama işlerine yeniden girişiyorduk. Önce büyük
şehirlerdeki bazı kitapçılara belli sayıda yolladık. Zamanla, umut etmediğimiz
yerlerden de istekler gelmeye başladı. (...) Ben 94’te Mersin Üniversitesi’ne
geçince pratiğimiz kesildi. Ama dergi işlevini yerine getirmişti.”(Uluğ Nutku,
İnsan Felsefesi Çalışmaları, Bulut Yayınları, s.7-8, “önsöz”den)
Nutku,
çeşitli dergilerde yayınlanmış yazılarını 1998’de “İnsan Felsefesi Çalışmaları”
adıyla kitaplaştırdı. “Felsefe ve Güncellik” ise yazılarını derlediği ikinci
kitabı. Dileğimiz Nutku’nun diğer yazı ve konuşmalarının da kitaplaşması.
Uluğ
hocanın yeni kitabını oluşturan yazılarının bir kısmını çeşitli felsefe
etkinliklerinde, dinleme imkanım olmuştu. Nutku’dan felsefe okumak kadar,
felsefe dinlemek de doyulmaz bir güzelliktir. Bu nedenle kendimi şanslı
sayıyorum. Düşünürken düşündüren, sorarken size de sorduran üslubuyla Uluğ
hocayı dinleyen ya da okuyan kişilerin felsefenin derinliklerine doğru yol
almaları kaçınılmazdır!
Etkinliklerden
söz etmişken, burada özellikle anılması gereken bir etkinlik var. “Mersin
Felsefe Günleri” adıyla Nutku’nun öncülüğünde bir felsefe etkinlikleri geleneği
oluşmuştu. Ancak daha sonra çeşitli nedenlerle sürdürülemedi. Tanınmış pekçok
felsefecimiz, felsefe günlerinde seslerini duyurma ve felsefe-severler ile
buluşma imkanı bulmuşlardı. Bu geleneğin birkaç yıldan beri ulusal ve
uluslararası alanda Muğla Üniversitesi felsefe bölümünde Doğan Özlem’in
başkanlığında yaşatıldığını görüyoruz. Ayrıca yapılan felsefe konuşmalarının
her yıl kitaplaşması da felsefe kültürümüze katkı bakımından büyük önem
taşıyor.
Bizim
bölümümüzde de birkaç yıllık bir aradan sonra geçtiğimiz günlerde “Felsefe ve
Sosyal Bilimler Günleri” düzenlenerek, hem kuruluşumuzun 20. yılı kutlandı, hem
de etkinlikler geleneğine bir halka eklenmiş oldu. Bu etkinlikte de Uluğ
Hocamız “Avrupayı Tanımak” adlı bir konuşma yaptı. Bilindiği gibi Avrupa,
Avrupa Birliği de güncel kavramlar ve konular arasında yer alıyor.
Felsefecilerin de ilgisiz kalamayacağı konular bunlar.
Nutku’nun
güncel problemleri felsefenin ışığında ele aldığı yeni kitabında 21 yazı
bulunuyor. İnsan felsefesiyle, değerlerle, etikle, hukukla, egemenlikle,
küreselleşme, savaş ve demokrasiyle ve daha nice tarihsel ve güncel
problemlerle ilgili yazılar...Hocamızın yeni kitabını hem felsefe öğrencilerine
hem de felsefeye ilgi duyan herkese öneriyorum. Felsefenin güncel sorunlar
bağlamında da yapılabileceğinin ve filozofun ülke ve dünya sorunları karşısında
suskun kalmaması gerektiğinin somut bir örneği durumundaki bu kitabın, bizzat
felsefecilerimizin de ilgisini çekeceğini umuyorum.
Felsefenin
tarihle ve kültürle ilişkilerini anlama ve değerlendirme, kendi yaşamımız ve
eylemlerimizle felsefeyi ilişkilendirme konusunda, ayrıca gelecekle ilgili
kaygılar çerçevesinde felsefenin güncel sorunlarımızla ilişkisini kurabilmek
bakımından da, Nutku’nun bize pekçok pencere açtığını söyleyebiliriz.
Kendimizi, ülkemizi ve insanlığın durumunu felsefenin penceresinden görmeye
ihtiyacımız yok mu?
Uluğ
hocamızı, şehrimizde ve üniversitemizde yeniden görmek dileğiyle...
Dizeler:
“Yeni bir ülke yoktur,
Diyor o ünlü şair;
Ne de yeni denizler.
Nereye gitsen bu kent,
Seni peşinden izler.
Ama gitmektir benim
Yenilmezliğim dünyada.
Ve ben durmaz giderim
Bu can tende durdukça.”
(Metin Altıok)
Sözler:
“Bütün
felsefe soruları dönüp dolaşıp insanın kendini anlamasına bağlanır.(...)
Çağımızın insanı, önceki hiçbir çağda olmadığı kadar kendisiyle yüz yüzedir ve
sorumlulukları çok daha ağırdır. Ancak büyük halk kitleleri bu sorunları
omuzlayabilir ve dünyaya hükmetmek isteyen, tüm silahları kuşanmış azınlığı
çökertebilir. Kültürler arası iletişim zenginleşti. Bunun siyasal ve iktisadi
sonuçları alınacak. Kimse kimseye ‘öğreti’ dikte edemeyecek. Yöneten-yönetilen
ayrımı eriyecek. Felsefenin güncel görevleri bu amaçlara katkıda bulunmaktır.”
(Uluğ Nutku)
9 Kasım 2015, Yeni Adana